Salı, Mart 15, 2011

Depresyondayım ama Mutfaktayım

Demiştim size bundan sonra bol yemek postları olacak diye. İki gündür aklıma geleni yapıyorum, yiyemiyorum o ayrı...
Memleketimde olduğum dönem eşim evde yemediği için dolapta sebzelerim kalmış. Patates filizlenmeye patlıcanda çürümeye başlamıştı.İki tane patlıcan kurtarabildim, baktım karnıyarık harcınıda çok yapmışım. Filizlenen iki patateside iyice temizleyerek onlarıda dahil ettim.Bence çanaklar karnıyarıktan daha güzel oluyo.Patatesleride patlıcanlar gibi yağda kızartıyoruz tabi. Yoksa haşlak bi tadı olur. 

Yanında arpa şehriyeli pilavla servis edildi.

Elma Tatlısını hiç böyle yediniz mi? Bence deneyin. Yemeğin ardından çok hafif bi tatlı olarak ikram edildi eşe veee çok beğenildi.

Elmaları çekirdek kısımlarından oyup haşlıyoruz, haşlandığında oyduğumuz elmaların içini tarçın ve cevizden yaptığımız içle dolduruyoruz. Tepsiye dizerken bisküviyle elmaların içleri dökülmesin diye kapak yapıp bisküvi altta kalacak şekilde diziyoruz.
Üzerinede ister evimizde yaptığımız muhallebiden ister hazır paketlerden pudingyapıp sıcak sıcak döküyoruz. Üzerinede bol hindistan cevizi. Çok hafif çok lezzetli tatlımızı bitirmiş oluyoruz. 

Buda bi sonraki  gün yine can sıkıntısından yapmış bulunduğum Mantar Salata.
Çok severim bu tür zeytin yağlı salataları ama bi daha yapmıycam bundan. Sebepsiz bi şekilde midemi bulandırdı. Daha yemem.

Maraş Köftesi diye biliyorum bunun adını ama yanlış olabilir, emin değilim.
Dayımın eşinden öğrenmiştim bunu yapmayı. Ekşili çok güzel oluyor. İnce bulguru soğan rendesi un ve bi yumurtayla yoğurup minik minik döktüm. Haşlayıp kenara aldım, bu sırada bi tencerede zeytin yağını, bir sıkılmış limon suyunu, 2 dal yeşil soğanı ve pul biberi güzelce soteledim. Kenardaki bulgur sıkmalarını sosun içine boşaltıp bi kaç kezde bu şekilde karıştırdım. Sıcakken üstüne sarımsaklı yoğurt, işte bu kadar.
 Afiyet olsun efenimm.

Hiç yorum yok: