Pazartesi, Aralık 10, 2012

Mesajlarınız için çok teşekkür ederim canlarım. Sıkıntılar yavaş yavaş atlatılıyor ama hala tam anlamıyla kurtulamıyorum. Dualarınızı alıyorum ve yine eksik etmemenizi istiyorum.
Umarım kendimi kurtarabildiğimde yine şen şakrak buralarda olucam. Buraları okadar çok özledim ki...
Allaha emanet olun. Sizleri seviyorum.

Çarşamba, Ekim 17, 2012

Bi süre burda olamıycam, duanızı istiyorum çok sıkıntıdayım. İnşallah atlatıp toparlanıp gelicem.Ne olur duanızı eksik etmeyin.

Salı, Ekim 09, 2012

Efe Son Durum, Kilo Son Durum :)

 Efe'nin maharetleri artık fotoğraflamakla bitmiyor. Yanında görmüş olduğunuz boş damacana şişesini mutfaktan alıp, yürüteç niyetine kullanarak kapıya kadar gelip, babasının kullandığı ayakkabılığı yerle bir ediyor. Gün içinde kaç kez doğrultup diziyorum saysam parmaklarım yetmez. Bu aralar takıntı haline getirdi bunu, az bi gözümün önünden ayrılsın ayakkabılığın başında. Hayır kaldırıyım diyorum, yerim yok.
Bıkana kadar idare edicem artık. Bi arada benim ayakkabılığıma takmıştı ordan sıkıldı.


Ne yaparsa yapsın, neyi kırarsa, devirirse, yıkarsa ..  ne kadar gerilsem, çileden çıksamda... yüzüme böyle bi bakış atması yeterli benim için. O an öpücüklere boğabiliyorum onu. İçime sokabiliyorum sevgiden.
Pörtlek gözlü oğlum benim.

 Gelelim benim kilo durumuna. En son 21. kiloyu deflemiştik ya, ona 22 diyelim artık biz :)
Şimdi normal bi insanın 20 kilo vermiş olması farklı bişey, kilolu bi insanın vermesi farklı bişey.
Şuan ben bu haldeyim iri kemik ve malesefki baba tarafının mirası basen problemini doruklarda yaşayan biri olarak hala zayıf değilim. Ama şöyle bişeyde var ki vücudumun götürdüğü kilo bu kilo. Çünkü fazlası burnumu pinokyalaştırıp, boyun kemiklerimi pırtlatıp, belimi inceltmekten  başka bi işe yaramıyor.
Yinede azimle devam zayıflamaya, gittiği kadar artık alt taraftan diyip istikrarı kaybetmiyoruz:)



 Şimdi kızlar merak ediyosunuz ya, kiloyu nasıl veriyorum. İlk önce şunu söylemeliyim ki inanmak gerekiyor. Bilinçaltını buna inandırmak. O zaman direnmiyo beden, metobolizma durmuyo.
Vakti zamanında da  uğraştım, 5 kilo vermek için yemeden içmeden kesildim ama inanmadım zayıflayacağıma  ve o zamanlar gerçekten ne kilo verebildim ne de kendimi frenleyebildim. 
Burdan beni buna inandıran sadece "sen yaparsın" cümlesiyle beni fitilleyen Reyhan Teyzeme vefayı borç bilir sonsuz teşekkürlerimi ederim. O buna beni inandırmasaydı asla başaramazdım.
Kızlar ilk adımı atın, kendinizi dolayısıyla bilinçaltınızı buna inandırın ve ben zayıflamaya hazırım diyin. 
Sonrasında birlikte devam edelim.
Hepinizi seviyor ve öpüyorum 
Sağlıcakla.


Salı, Ekim 02, 2012

Ve giden 20. kilonun ardından:)

Bu sabah itibari ile 20. kiloyuda deh dehlemiş bulunuyorum. Darısı vermem gereken diğer kilolara inşallah. Maşallah diyin bana istikrarım bozulmasın.
Bir haftadır gram oynamayınca moralim çok bozulmuştu. Ama bu sabah 800 gram eksilme görünce çok sevindim. Vücut artık ne gelse kardır depoya atıyım mantığıyla ilerliyo galiba yavaşladım biraz.

Bi on kilo daha verince bilmem kaç ayda 30 kilo veren kadın diye haberlere çıkmayı düşünüyorum. :)))
Eneee ne komik olur be.
Muhabire bilmiş bilmiş " burdan zayıflamak isteyen hanımlara önerim bilmem ne bilmem ne....." diye.
bide öncesi sonrası bi kaç foto koyarlar ekrana. Elimdede kiloluyken giydiğim bi pantolon, bölee çarşaf gibi açmışım yanımda tutuyorum.
Ahahahhh....
Güldürdüm kendimi be.
Öpüyorum sizleri.
sevgiler.

Pazar, Eylül 30, 2012

Kışlık Sos, Tava Böreği veee Sarmaaa:))


Geçtiğimiz postlarda yazmadım ama annem babam ve dayımlar bi kaç günlüğüne Antalyaya gelmişlerdi.
Gelirkende memleket kokan kasa kasa biber patlıcan domates bilumum sebze meyve, kışlık erişte, marmelat, salça, meşhur asma yaprağımız daha sayamadığım annemin elcağızlarından dökülen erzaklar getirmişler.
Sebze bol gelince, dolabada sığmayınca patlıcan ve kırmızı biberleri közleyip dondurucuya koyduk.Yeşil biberlerden turşular yaptık, domatesin bi kısmınıda sıkca yediğimiz kışlık sos için kullandık. 
Kahvaltı başta olmak üzere her öğünde soframızda bulunur, severek tüketiriz eşimle.
Maydonoz, domates,  kırmızı ve yeşil biber, sarmısak, sirke ve tuzla yapılır.
Tüketileceği zamanda üzerine zeytin yağı gezdirilip ekmek bana bana hüpletilir. 5 litrelik su şaşalına yaptık bu sene. Hem daha pratik oldu hemde konserve şişeleri fazlaca olacağı için saklama derdi ortadan kalktı.



Sosu çok seven bi arkadaşıma giderken götürdüm bunuda.


Efe oğlan börek yemekten fazlaca keyif aldığı için her salı pazardan alınan üç yufkayla küçük boy yumurta tavasında börek yapıyorum ona.
Yok büyük tavaylada yapıyorumda  ben yiyorum sonra dayanamıyorum.  O yüzden Efe'ye karar.



Bu sene bizim bağın yaprağı çok güzel olmuş. Anneler gelip gideli bir ay oldu ama ben ancak sarmaya vakit bulabildim. Geçen senenin yaprağını küçük bulmuştum bu sefer tam istediğim gibi geldi yaprağım. Toplayan salamura eden bidonlara basan anemin elleri dert görmesin.
4 poşette dolaba atabildim, ani misafir baskınlarında çıkartılıp pişirilmek üzere.


Öpücükler, Sevgiler.

Salı, Eylül 25, 2012

Bu Aralar Bizde Son Durumlar


Henüz havalar Antalya'da tam anlamıyla soğumasada bizim için deniz sezonu bitti. Efe'yi elimden geldiğince denize sokmaya çalıştım bütün yaz. Suyu sevdiği için kolaylıkla alıştırdık denize. O kadar ki, denizin ortasında uykuya bile dalabiliyor. O kadar rahat yani.
Deniz sezonu son fotoğrafı bu.

 Yürüteç olayınıda kapattık.  Artık kendi başına kalkıp tutunabileceği heryerde geziyor. İki gün önce duvardan destek alarak bile kalktı yerinden, örümcek adam gibi duvara yapışık ilerleyebildi.
Yürüteci kaldırmamın asıl sebebi, üç kez yürüteçle birlikte yan yatmak suretiyle düşmüş olması.
Yere doğru eğilmeye çalışırken devrildi üçündede.
Ciddi kazalar değildi düşüşleri hatta ağlamadı bile ama yinede miyadını doldurdu yürüteci yeter.
Bu da son yürüteç fotoğrafı.

Artık kendi kendine yemek yemek istiyor. Yemek mi istiyor oynamak mı tam anlayamasamda görüntü bundan ibaret.  2 dakika odadan ayrılıp döndüğümde  manzara böyleydi. Bu fotoğrafta artık onu son kez ortada tabak varken yalnız bırakma gafletinde bulunduğum fotoğraf.


  Merak güdümüz tavan yapmış durumda. Nerde ne var herşeyi öğrenmeye çalışıyor. Koltuğun arkasında kalan prizi keşfettiğindeki sevinç fotoğrafı.


Şimdi ha bire prizin yanına gitme derdinde. Şarj aletlerinin kablolarını takip edip, ne yapıp edip ulaşıyor. 
Prizlerin çocuk koruma kilitleri var şükür.
Yinede unutması lazım. Şarj aletleri kaldırıldı. 


 Hep Efeden gittik, birazda bana dönelim. Malum anne olunca blog içeriği 180 derece değişiyor.
Son yazımda totalde 18 kiloya veda demiştim. Düzeltme yapıyorum 19 kilo oldu :)
Ayrı bi post çıkar bu konudan. Detaylı anlatırım nasıl verdim, veriyorum.
Geçelim ev babetlerime.
Ben bi çorap giyme özürlüsüyümdür. Nefret ederim çorapla yere basmaktan. Anneme çekmişim bu konuda. 
Yalın ayak yere değecek benim ayaklarım. 
Kışın  ev ayakkabısı giyiyorum bu sebeple. Hoş giymesemde üşümez ayaklarım ama karışanım çok bu konuda. "Şimdi anlamazsın sonra çıkar acısı" diyenden geçemem. Hatta Efeden önceki düşüğümü buna bağlayanı bile gördüm. Eşimin beğenip aldığı bu seneki ev babetlerim bunlar.
Geçen seneden iki tane daha var. Değişik değişik giyilecek artık.


Bizde son durumlar bu. Öpüyorum hepinizi.
Sevgiler.

Salı, Eylül 18, 2012

Totalde 18 kiloya veda

Anaaammm, nerdeyse bi ay olacak post yazmayalı. Son durum kilo bildirimi yapiciğim, gün itibari ile 18 kilo gitmiş bulunuyor. 


Birikmiş fotoğrafları toparlayıp bi post yapıcam en kısa zamanda.
Kilo haberi verdim şimdi size tamam mı?
Posttan saymayın yani bunu. Gelicem velhasıl.
Öpüyorum.

Pazar, Ağustos 26, 2012

Yeni ayakkabı ve 9. ay konturolümüz

Ağustos 18'de Oğlumun 9. ayı bitti. Zaman geçtikçe rahatlayacağımı düşünürken tam tersi günleri yaşıyorum.Sanırım önceden daha rahattık. Uyku düzenimiz vardı mesela. Gece yatacağı saat ve sabah kalkacağı saat belliydi. Dikkatinizi çekerim gece uyanacağı saat demiyorum çünkü gece deliksiz uyurdu, mis gibi. Ne olduysa bir aydır oldu. Gece zırt pırt uyanmalar, istediği olmayınca mızır mızır ağlamalar.Bide en önemlisi emmek istemiyor artık.Diyceksiniz acaba çokmu doyuyo? ondan mı emmiyo? Kesinlikle hayır sabah kahvaltısıyla akşamın beşine kadar arkasında ağzına bi lokma tıkıştırmak için dolanıyorum. Hal böyle olunca doktor yoluda vacip oldu.
Boy kilo ve baş çevresi bir yaşındaki bebeklerle eşit çıktı.Bir ay erken gelen oğlum eksisinide sayarsak 4 ay önden gidiyor. 
Emme olayını dile getirdiğimde doktorumuz bunun tamamen bebeğin tercihi olduğunu istemiyorsa yapabilecek hiç bişey olmadığını söyledi. 1 yaşına kadar emmesi önemliymiş fakat zaten Efe 1 yaş sınıfının gelişimine sahipmiş.
Öff pöff, emseydi iyiydi yaa.
Geceleri zırt pırt uyandığı için devam sütü veriyorum. Allahtan zorluğu yok, kendisi tutup emerken uyuya kalıyo.
Bu arada hala diş yok! üstelik yakınlarda geleceğide yokmuş:)
Hımbıl çıktı benim oğlan:)
Koltuk kenarlarından tutunarak sıralamayı öğrendi.Sürekli yapmak istiyo, iş güç kenarda dursun Efenin arkasında geziyorum artık.
Anne, baba, dede, abba, ver ver şimdilik konuşabildikleri.Alkış yapmayı, naynini naynini oynamayı, çirkin olmayı öğrendi.Bide yeni bi ağlama stili çıkarttı büüüüüü, büüüüüü diye.
Kızlar bebekle ilgili bütün tavsiyelere açığım, tecrübelerinizi bekliyorum.
Bayram kombini yapacaktım ya hani. Yalan oldu. Çok yoğun bi bayram geçirdiğimden dolayı demeyi çok isterdim ancak tamamen benim üşengeçliğimden kaynaklı bi aksama yaşadık diyelim:)
Bi önceki postta bayram için aldığım pantolonları göstermiştim ya, bayramlık olmadı onlar. Arefe günü tekrar çıkınca başka başka şeyler alındı.
Ayağımda gördüğünüz ayakkabı ve pantolon Arefe günün aldıklarımdan.
Lcw'den.


Herkese sevgiler, öpücükler.

Cuma, Ağustos 17, 2012

Bayram Öncesi


Fikri Mühim denemem için bi paket gönderdi.
Sanırım yeni çıkan bi marka daha önce hiç karşılaşmadım. 
Kutunun içinden;
Erkek bebeklerin altını değiştirirken ani kaçırmalara karşı  pipiped.
Kız ve erkek bebekler için ayrı ayrı üretilmiş ıslak mendiller
Alt açma bezleri ve bi dünya indirim kuponları çıktı.
Denedim ve hepsinden çok memnun kaldım.

Bayramlıklarımız alındı. Sadece ben aldım gerçi.:)
Havuç pantolon ve kot.

Çikolatalarımız masamızın üstüne şimdiden konuldu. Bayrama kadar bitmezse ve gelenimiz olursa ikram edilecek.


Son olarakta ana oğul bi fotomuz olsun:)


Bayram kombini yapmayı düşünüyorum bayram günü giyip, fotoğraflayıp, post yaparım inşallah.
Herkesi öpüyorum.Sevgiler.

Çarşamba, Ağustos 08, 2012

Bu Ara Bizde Neler Var

Tarsus'tan gelen canım arkadaşımın bana doğum günü hediyesi olan, her kıyafetimle kombinlediğim bi künyem var.


 Benimle birlikte oturup Aşk-ı Memnu izleyen bi oğlum var :)


Sitenin havuzuna sokamadığım için artık balkonumuzda Efeye ait küçük bi havuzumuz var.


 Bu sıcakta bol acılı çiğ köfte yiyebilecek bi iştahım var.

                       
 Bi dee canım istediği için asla yapmaya üşenmeyen bi kocam var.


Son olarak yazdıklarımı okuyup güzel yorumlarınıda ekleyen blogcanlarım var.
Hepinizi öperim.
Sevgiler.

Perşembe, Ağustos 02, 2012

Yeni Ayakkabılar ve Son Durum Doğum Sonrası Kilom

Biri beni durdursun:)
Gezme, tozma ve alışverişte çıldırmış üzereyim.

Dün eski iş arkadaşım, canım ciğerim. Antalyadaki ilk ve tek daimi dostum Buket'le buluştuk. Eylül ayında dünya evine girecek kızımız için biraz gelinlik bakındık.
Gezdik, oturduk bool bol muhabbet ettik.
Allah bizi birbirimizden koparmasın inşallah. Herşeyimi tereddütsüz anlatabildiğim, güvendiğim ve beni anlayan tek insandır.


Geçelim yeni ayakkabılarıma.
Eşimle gittiğimiz Özdilek avm'de beğendiğim ama ne hikmetse almadığım, sonrasında tam bi hafta boyunca niye almadığımı düşünüp, hemen ilk izninde Özdileğe götürüp aldırdığım ayakkabı.
Çok sevdim çook.



Bunu da dünki gezmemizde Lc'den aldım. İlla topuklu giyicem ve rahat edicem diyosanız kesinlikle tavsiye ederim. Ayaklarınız babatte olduğu kadar rahat. Ayrıca bu senenin modasıymış :) öyle dediler :)))


Doğum sonrası kilolarım artık beni terkediyolar.  Hedeflediğim kiloma henüz ulaşmadım ama istikrarlı ve başarılı bi şekilde vermeye devam. İlk on kilomu verdikten sonra vücut sanırım inada bindirdi. Bi kaç ay ne yaptıysam gram oynamadım.
Şimdi tekrar inişler başladı. Son tartı kontrolumde bi üç kilo daha gidince toplamda 13 kilo vermiş oldum 4,5 ayda
.Daha önce hiç yapmadığım bişey kombin fotosu eklemek, kombin fotosu olarak değilde verilen kilolar sonunda genel bi bakış olsun bu foto.
Dün Buketle buluşmaya giderken böyleydim. Asansör aynasıdır vede bulanıktır. İlk olmasına verin artık:)



 Şimdilik bizden haberler bu kadar. Herkesi öpüyorum.
Sevgiler.

Cumartesi, Temmuz 28, 2012

Birikmiş Paylaşımlar :)

Eveet sonunda oturabildim bloğumun başına. Anlatacak, paylaşacak çok şey var demiştim.
Yavaş yavaş başlayalım...
Bu sene leyleği havada gördüm sanırım. Bloğuma post ekleyemediğim süre içerisinde hep gezdim, tozdum.
Olimpos Tatilini tekrarladık. 
İzmit'e gidip geldik.
Antalya içi gezmelerimizi sıcak mıcak demedik abarttık.
Misafir ağırladık.
Misafir olduk.

Sırayla demiştim, olimposla başlayalım.
İlk gittiğimiz pansiyondan fazlasıyla memnun kalınca, yine aynı yere gittik. Yanımızda önceden bahsettiğim arkadaşlarla.



 Bu kaldığımız oda, mis kokulu çam odalar.
İzmitte fotoğraf çekemedim. Makinayı unutmuşum :)

 Oğluşumla sürekli dışardaydık. Avm ler, Beach'ler, çarşılar...
Annesi gibi gezme diyince neşelenen bi bebeğim var. 


 Ablam gibi sevdiğim, Efe'yi görmek için taaa Tarsus'lardan gelen bi misafirim vardı. Canım, ciğerim, sırdaşım.
Eğlencenin dibine vurduğumuz harika günler geçirdik.
Benim gibi midye delisi. Midye yemekten içimiz dışımıza çıktı. Hatta midyecinin kasayı komple alıp midyeden soğuyacak kadar midye yedik.



Bu arada oğlum emeklemeyede başladı. Bütün günüm önünden bişeyler kaçırıp, dağıttığını toplamakla geçiyor.


Bu fotoda az önce çekildi. Postu yazmaya başlarken uyuyordu. 
Biraz öncede kendi yatağımda emzirirken tekrar uyudu:)
Tehlikeli yerde yattığı için kalkmam lazım şimdi.
Daha yazıcak anlatıcak çok şey var.
Görüşücez inşallah.
Sevgiyle kalın.

Perşembe, Temmuz 26, 2012

Beni mazur görün

Biliyorum çok ara verdim, bi türlü güncel tutamadım bloğumu.
Bi ses vermek istedim, buralardayım.
Bol fotolu postlarla gelicem. Yazıcak, paylaşıcak çok şey biriktirdim.
Şimdilik gidiyorum. Gelicem.

Pazar, Temmuz 01, 2012

Beş Çayı Mamalarımız

Bi önceki postumda bu aktiviteden söz etmiştim. 
Valla ben çağırdım ama gelen çıkmadı ahanda kaçırdıklarınız.İlk masamızdan başlayalım.

Bademli kek
Burgu Börek
Kısır 
Zeytin Yağlı Biber Dolması
Fındıklı Kurabiye
Peynirli puğaça
Hingel
Patates Salata
Mercimek Köftesi


 Masaya sığmayanlar için ek bi masa açıldı, ikinci masamızdakiler;
Zeytin Yağlı Sarma
Tiramisu
Sosyete Mantısı
Yöresel bi börek adını bilmiyorum.(Konya Yöresi)
Orjinal Rus Salatası ( Rus Komşu yaptı)

Tarif isteyene itinayla tarif verilir:)
Yarın akşam tekrar Olimpos!a gidiyoruz.Kaldığımız Pansiyonu arayıp rezervasyonumuzu yaptırdık. Bu sefer, yanımızda geçen postta bahsettiğim kahvaltıya gelen arkadaşım ve eşide olacak. Daha fazla eğlence, daha fazla fotoyla burda olurum.
Şimdi yarın için valiz hazırlamam lazım.
Geçen sefer almadığıma pişman olduğum bi çok şey var. Hepsi valize girecek.
Efe'ye çok detaylı bi çanta hazırlanacak.
Herkesi öpüyor. Kaçıyorum.

Perşembe, Haziran 28, 2012

Kahvaltı Soframız :)

Uzun süredir görüşemediğim, defalarcada sözleşip bi araya gelemediğim arkadaşım var Antalya'da.
Eşimin, arkadaşının, eşi olur kendisi.
Efe doğmadan çok takılırdık, onlar bizde biz onlarda. 
Efe doğunca, onlarda uzağa taşınınca, ne kadar telefonlaşsakta bi araya gelemedik.
Yoğun ısrarlarım sonucu bi gün erkenden çağırdım. Bol sohbetli kahvaltıyla açtık günü. İş çıkışı eşinide çağırdık. Gece misafir edicektik, son anda balkon kapısını açık bıraktıkları akıllarına gelince apar topar kalkmak zorunda kaldılar gecenin onikisinde. Evleri birinci kat ve pencere demirleri yokmuş.Akşam yemeğimizde elcağızlarımızla açtığımız mantıydı ama nasıl gömüldüysek fotoğraflamak felan aklıma gelmedi:)

İşte kahvaltı soframız.


 Bu arada sizi bizim oraların Meşhuuur Çemeniyle tanıştırıyım. Kendisi çok lezizdir ama yaklaşık bi 8 senedir ağzıma süremem. Kapağını açıp koklarım ama:)
Kendileri pastırmadan daha ağır bir koku yaratır.
Ahh ah, çemenli yumurta uğruna oruç bozduğumu bilirim 9 yaşındayken. Çeşit olsun diye koydum kahvaltıda ama malesef yine yiyemeden kaldırdım kutusuna. Arkadaşa yedirdim ama yerime:)
Şimdi diyceksinizki yiyemediğin şeyi neden bulunduruyosun?
Onuda bilmiyorum.
Hasretimya alıyorum işte. Bozuluncada atıyorum.
Yakından bakalım.


Bu arada deniz sezonunu geçte olsa açabildik. Efe'nin ilk denizle tanışması çok kolay oldu. Evde ha bire banyo yaptırdığım için sanırım.

Yarın sitenin bahçesinde, üç arkadaş, açık büfe 5 çayı standı kuruyoruz. Şimdiden hazırlıklar başladı. Bana Patates Salata, Börek, Kek ve Hingel düştü.
Börek ve Hingel hazır dolapta.
Sanmayınki koskoca siteye veriyoruz bu standı. Biz bizeyiz. Hepsini biz yiycez.
Gelmek isteyen buyursun gelsin. Ciddiyim adres veririm.
Öpüyorum herkesi. 
Sevgiler.



Perşembe, Haziran 21, 2012

Kısa Bi Tatil Yapıp Döndüm

Bi kaç gündür sesimin çıkmaması bu yüzdendir. Mis gibi bi dağ havası alıp döndüm yine Antalyanın sıcağına. Eşimin işi sebebiyle tatilimiz kısa sürdü. Süre kısa oluncada yollarda zaman kaybetmemek için  Olimpos'a gitmeye karar verdik. Ne iyi yapmışııız. Kalabalık şehir otellerindense; sakin, tam kafa dinlemelik, denize rahatça girilebilecek bi yer. Hem bizim için hemde Efe için harika bi seçim oldu. Açık havayı bulan oğlum gece hiç kalkmadan sabahladı. 


 Bekarken ablamla gitmeyi planladığımız pansiyonun önünden geçtik. Keşke gelseymişiz dedim. Daha önce görseymişim buraları. Antik kenti ve denizi eşsiz.
Kaldığımız pansiyon hem tertemiz hemde çok nezihti. Efenin rahat  uyuması için gürültüsüz sakin bi pansiyon seçtik. Bebekli misafirlere beşik ve mama sandalyesi hizmetide verdiler.
Çam kokan dairemizde 3 gece  geçirip geldik.
İnşallah, her ay bi gecede olsa gitme kararı aldık. 
Oğlumun püre zamanı geldi. Ben kaçar.
sevgiler.


Cumartesi, Haziran 09, 2012

Gecikmiş Doğum Günü Postu

1 haziran doğum günümdü, anne olarak kutladığım ilk yaşım. Eşimin doğum gününde Efe'yi kundaklayıp vermiştim kucağına. Al sana hediye diye.
Kopyacı aynı taktiği bana uyguladı  bi kaç süpriz detayla.
Pastamız bu. 
Bana Tavşan diye hitap ettiği için pastayada yazdırmış.


 Herhangi bi hazırlık felan yapmamıştım o gün için. Eşim elinde pastayla gelince, milföy hamurundan çok pratik çok ta güzel olan bu burgu böreği yaptım hemen. 


Yüzükte,  Efenin kolunda bağlı geldi. Asıl hediye Efe' ya. 
Tutamaz düşürür diye kurdelayla koluna bağladı:)

 Canım yavrum yaa. Espiri olsun diye felan yapıyoruz ama, gerçektende bu sene eşim içinde, benim içinde en güzel hediye oldu.
Hayatımıza anlam kattı.
Şimdilik bu kadar olsun. Yarın pikniğe gidiyoruz.
Ordanda bol fotolu bi post çıkarırım.
Öpüyorum herkesi.

Cumartesi, Haziran 02, 2012

BURDAYIM!

Yazdığınız yorumlarla beni dahada şevklendirdiniz.
 Burdayım!
 Hatta artık beni çekemeyenlere inat daha çok post gelecek. 
Sevgili adsız arkadaşlarım madem beğenmiyosunuz? niye hala beni okuyosunuz :P
Burdan size teşekkürlerimi sunar, gidişime üzülen arkadaşlarımın yorumlarınıda kapak olarak gönderirim.

Cuma, Haziran 01, 2012

Bu Bir Veda Yazısıdır.



Eveeet, nerden başlasam bilemiyorum. Başlıktaki gibi bu bir veda yazısı olacak ama cümleleri ne kurabiliyorum bede toparlayabiliyorum. Artık blog aleminden çekiliyorum. Takip ettiğim blogları okuyup yorum yazıcam elbet ama benden her hangi bir post yazısı olmayacak.
Büyük bi hevesle açtığım bloğumu 3 sene olmasına rağmen, kimseye beğendirememenin üzüntüsüyle çekiliyorum.
Herkes kendine çok iyi baksın.
Çok çok öperim.
Sevgiler.

Çarşamba, Mayıs 30, 2012

Gecikmiş Anneler Günü Hediyem ve Dıy

 Güya güncel tutucam bloğu dimi? Hem üşengeçlik hemde zaman eksikliği sebebiyle güç bela oturabiliyorum bilgisayar başına.Neyse.. Malumunuz bu Anneler Günü "Anne" olmam sebebiyle benim için çok değerliydi.
Önceden arkadaşlarım anne adayı olduğum için her sene kutlarlardı ama bu sene en anlamlısı oldu benim için. Eşimde durumun farkında olduğu için günlerce bu aralar ne eksiğimin olduğunu ağız altından araştırıp durdu.
Kendisine aldığı saks mavisi konverslerin rengini beğenmemle "bak bu rengin şölee topuklu versiyonu ne güzel olur" demişim.  Anneler Günü akşamı iş çıkışı elinde bir demet canlı çiçek ve paketle gelince çok sevindim. Oğlumun adına almış tabi hediyeyi.


İzinli olduğu gün ikimizde aynı renk ayakkabılarımızı giydik. Karı-koca aynı giyinmeye bayılıyoruz.


 Valla eşimin zevkine hayranım, "bende olsam bu modeli beğenirdim" dedim.Düğüm detayı hoşuma gitti.



Bu ayakkabıyıda Anneler Gününden önce LCW ziyaretlerimizden birinde almıştım. Hatta bunu hediyeden sayıp es geçeceğini düşünmüştüm. Allah nasip ederse bu ayakkabıyı kardeşimin Nişan veya düğününde giymeyi düşünüyorum. Çünkü gündelik için çok abiye kalıyor. Fiyatıda o kadar komik bi rakamdı ki.. Sanırım 24.90 TL.di.
                                         Fiyonk olayınada hastayım he. Her şeyi şirinleştiriyor.



Bu saatte Anneler Gününde geldi. Bu ara bu öküz gözü tabirli büyük saatler pek bi modaymış.
Bi kaç kez taktım fena değil. Normalde saat takmak gibi bi huyum olmadığı için. Ancak dışarı çıkarken felan.


Vee.. Gelelim DIY konusuna. Evde atmayı düşündüğüm bi kaç parça yapma çiçek vardı. İçlerinden uygun olacağını düşündüğüm bu minik gülleri alıp, sitemizin arka bahçesindeki dut ağacının, kuruyan dallarından kopardım. Aldım elime silikon tabancamı, gelişi güzel yapıştırdım. Benim çok hoşuma gitti.Bakalım siz beğenecek misiniz?



Evime gelenler satın alınan plastik dal görünümlü bişey olduğunu düşündüler. Sipariş veren bile var "banada yap" diye. Yapamıyiciğim valla. Herkesin eli var kolu var. Dışardada kuru dal var, al kendin yap.



Şimdilik bana müsade. Evi süpürüp silicem inşallah. Diş çıkarma huysuzluklarımız başladı. Gece uyumuyor artık Efe. Gece uyumayıncada gündüz uyanmıyo. Yaklaşık bi 3 saattir derin uykularda oğlum. Öncesinde de bi 2 saatlik daha uyumuştu. Gece ne uyuyacak bilmiyorum.Uyanınca temizlik yapıcam. Yardıma gelmek isteyen olursaa adres verebilirim. Zira bayağıdır elimi eteğimi çekmiştim evden. Şimdi derinlemesine dalıcam. Beklerim:)
Herkesi öpüyorum.
Bu arada, sayfa takipçilerim 240 küsürken neden sadece bi kaç yorum alıyorum anlayamadım. Yorum bırakma bölümünde bi sorun mu var yoksa siz beni beğenmiyo musunuz?