Hala evimiz Efe'yi görmeye gelenlerle dolup taşıyor. Hemen hemen haftada 3 gün misafir ağırlıyorum.
Hediye almak güzel şey, her gelen oğluma hediyelerle geliyor.
Çok seviniyoruz her paketi açışımızda:))
Daha önce bi postumda ikramları post halinde yayınlarım demiştim.
Oğlum güzellik uykusundayken bi post gelsin artık.
Hepsi aynı güne ait değil. Aklıma geleni resimlemişim:)
Bu böreği ismini hatırlayamadığım bi blogdan görüp denedim. Milföy hamuruyla hazırlanıyo. Çok pratik ama Efe uyurken yapılması gereken bi tarif, zira milföyler ele avuca gelmez kıvama gelmişti.Tezgahtan zorla kaldırdım :)
Meşhur Elmalı Tartım; Minik kareler halinde kesip kürdanla servis yapıyorum hep.
Haşhaşlı Revani. Yine ilk kez denenenlerden. Haşhaşı aslında ağzıma bile sürmem, o kadar nefret ediyorum. Ama tatlının içinde hayrete düşürdü beni. Yerken dişinize takılan çıtır çıtır haşhaşlar, iyi bişeymiş bu haşhaş olayı dedirtti bana. Üzerine krem şantide sürülebiliyomuş tatlının, ikram ettiğim misafirlerimden biri söylemişti. Benim tarifimde öyle bir kural yok. Damak tadına göre denenebilir.
Yalancı su böreği, orjinali gibi olur aslında ama tarifin adını değiştirmiyim:)) Keşke dilimlenmiş bi fotosuda olsaydı, niye çekmediysem artık. Bu arada ne zaman börek yapsam aklıma Mavi- Beyaz bloğunun sahibesi Hülya gelir aklıma. Hamileyken gecenin bi yarısı msnde bahsi olmuştu olsada yesek diye. Bilinçaltıma işlemiş her börek yapışımda sırıta sırıta anarım o geceyi.
Zeytinyağlı Kereviz; hataydı bi daha asla yapmam. İlk vede son oldu zaten. Patates desen değil, kabak desen değil. Ne sası bi sebze yahu bu. Hiç bana göre değil. Iıı-ııh..
Bir başka postta görüşmek dileğiyle, hoşçakalın. :)