Geçtiğimiz postlarda yazmadım ama annem babam ve dayımlar bi kaç günlüğüne Antalyaya gelmişlerdi.
Gelirkende memleket kokan kasa kasa biber patlıcan domates bilumum sebze meyve, kışlık erişte, marmelat, salça, meşhur asma yaprağımız daha sayamadığım annemin elcağızlarından dökülen erzaklar getirmişler.
Sebze bol gelince, dolabada sığmayınca patlıcan ve kırmızı biberleri közleyip dondurucuya koyduk.Yeşil biberlerden turşular yaptık, domatesin bi kısmınıda sıkca yediğimiz kışlık sos için kullandık.
Kahvaltı başta olmak üzere her öğünde soframızda bulunur, severek tüketiriz eşimle.
Maydonoz, domates, kırmızı ve yeşil biber, sarmısak, sirke ve tuzla yapılır.
Tüketileceği zamanda üzerine zeytin yağı gezdirilip ekmek bana bana hüpletilir. 5 litrelik su şaşalına yaptık bu sene. Hem daha pratik oldu hemde konserve şişeleri fazlaca olacağı için saklama derdi ortadan kalktı.
Sosu çok seven bi arkadaşıma giderken götürdüm bunuda.
Efe oğlan börek yemekten fazlaca keyif aldığı için her salı pazardan alınan üç yufkayla küçük boy yumurta tavasında börek yapıyorum ona.
Yok büyük tavaylada yapıyorumda ben yiyorum sonra dayanamıyorum. O yüzden Efe'ye karar.
Bu sene bizim bağın yaprağı çok güzel olmuş. Anneler gelip gideli bir ay oldu ama ben ancak sarmaya vakit bulabildim. Geçen senenin yaprağını küçük bulmuştum bu sefer tam istediğim gibi geldi yaprağım. Toplayan salamura eden bidonlara basan anemin elleri dert görmesin.
4 poşette dolaba atabildim, ani misafir baskınlarında çıkartılıp pişirilmek üzere.
Öpücükler, Sevgiler.