Perşembe, Kasım 18, 2010

Kalktım Bi Kek Yaptım


Cam sıkıntısından evde ne yapacağımı şaşırmış durumdayım. Bari kalkıyım herzamanki kekimden çırpıyım dedim.
Hızımı alamadım birazdan sarma yapıcam.
Eee artık ev hanımıyım.
Alışmalıyım boş vakitlere, can sıkıntılarına.
Zuhal Topal, Esra Erol izleyicisi olmadan değişik uğraşlar edinmeliyim.
Ayy imdaaat, kurtarın beni bu sıkıntıdan

Salı, Kasım 16, 2010

Babam'a

Benim canım babacığım


           Satırlarıma başlamadan önce öperim nasırla örülmüş ellerinden. Zamanın geçmek bilmediği uzun saatler geçti ayrılalı senden. Nasılsın şimdi babacığım, iyimisin? Dağları huzur veren memleketimizde, Suları berrak akan Martta kır çiçekleri açan, vaktin muhabbette eridiği memleketimizde nasılsın? İyi olmamak için sebep, kederlenmek için neden, ağlamak için zaman yok değil mi babacığım orda. Dışarı çıkmadığında bazen, arayıp soran komşular, yalnız kaldığında yalnızlığını paylaşan, kara gün dostları, gelip hal hatır soran akrabalar var değil mi babacığım orda? İyi değilim demek için sebep bulunmaz zaten orda. Değil mi benim canım babam. Belki ilk defa bu kadar düşünüp, resmine bakıp bu kadar dolup hüzünleniyorum. Bu kadar ırak hissediyorum kendimi sana…

             Yokluğun bu kadar dokunmamıştı bana. Daha önce bu kadar ağlamamıştım. Büyüttüğüm hüznümden ağlayarak hiç yazmamıştım sana. Hayat beni ağlatmamıştı baba. Yalan beni kanatmamıştı şah damarımdan. Gurbet bana hiç bu kadar dokunmamıştı. Canım babacığım senden uzak yaşamak o sıcacık nefesinden, o gülen gözlerinden, insana güven veren can veren onurlu yüzünden, ayrı kalmak ayrı yaşamaya çalışmak çok zor babacığım bu şehirde. Bu soğuk ve yabancı şehirde kara bir kâbustan başka hiç bir şey değil. Yokluğu yüreğimin en ücra köşesini bile dağlayan hasretini, kanadı kırık çekmek çok ağır geliyor bana babam. Şimdi sen olsaydın yanımda, “kızım” deseydin “merruşem” deseydin. Bu şehre bu kadar öfkelenmezdim, sağır gecelere şikâyet etmezdim sensizliği, belki gözlerim kan çanağına dönüşmezdi baba. Gülmeyi unutturdu bu şehir bana. Unuttum iyiyim demeyi. Bana hal hatır soranlara gülmeyi ne kadar özledim baba. Seni ne kadar özledim baba. Bende gülebilirdim belki herkes gibi. Anlatılınca kahkaha atılan bir fıkraya belki de bende mutlu olabilirdim. Ama şimdi sen yoksun yanımda gözlerime hayalini getirip resmine bakıp bakıp ağlamaktan başka ve şu mahzun halimi yazmaktan başka hiçbir şey yok bende babacığım.

     Bu şehir beni hiç sevmedi baba. Hiç sarmadı beni. Hiç gülmedi bana. Geldim geleli hep düşman kesildi, boynumu büktüm karşısında yinede kabul etmedi beni bu şehir baba. Hiç kucaklamadı bu şehir beni… Yarın yine işe buruk gideceğim, Heveslerim kırık ve soluk. Yarın yine titreşecek dilimdeki kelimeler, zorda olsa güçte olsa yalanda olsa gülüyor gözükeceğim…

      Dualarını eksik etme baba. Senin hasretin bana kar kadar pak, kan kadar hak babam. Hoşça kal babacığım…Seni çok seviyorum.

UMUT

Size son yılların en güzel filmini tanıtıyım.

Adı, Umut.

Öyle çok ağlattıki beni, film bittikten sonra bile etkisindeydim hala...

Şiddetle tavsiye ediyorum. Filmin içeriği hakkında hiç bişey yazmıycam. Eğer izliycekseniz büyüsünü bozmak istemiyorum. Sadece söyleyeceğim tek şey. Evliyseniz eşinizle, bekarsanız sevgilinizle yada babanızla bu filmi izlemek. Benim sayemde şuan bu filmi izleyen onlarca kişi oldu. Bende izleyen arkadaşlarım, eşlerine izletmek için aldılar. Eşlerse iş arkadaşlarına izletmek için...

Mutlaka izleyin derim.

Pazartesi, Kasım 15, 2010

Tek Kişilik Bayram


        Ömrü hayatımda ilk defa tek başıma bayram geçiricem. Evde tek başına bi bayram. Eşim turizmci olduğu için  çalışacak bayram boyunca. Sanki dışarı çıkacakmışım gibi, birileri gelecekmiş gibi şimdiden giyeceğimi hazırladım. Evde süslenip oturucam köskös.

       Küçüklüğümü hatırladım şimdi, aile büyüklerimiz köyde yaşadıkları için babam arefe gününden köye götürürdü bizi, bizim oralarda bayramlarda ellere kına yakılır. Zor ederdik ablamla akşamı kınalarımız yakılsın diye. Babaannemi deli ederdim "hadi kına, hadi kına" diye. Kınalar yakılır yatağa girilirde uyku tutarmı hiç. Babaannem tembihlerdi "köpekler havlamaya başlamadan önce uyuyunki kınalarınız güzel tutsun". Mümkünmü uyumak yarın bayram. Bütün köy elde bi poşetle gezilecek şeker toplanacak. Bide herkezden sakladığın cici bayramlıklar giyilecek.

       Ah ahhh. Ben yine annemleri özledim. En yanlarında olmam gereken zamanlarda yokum yaf.

       Babam "gel kızım" diyo. Nasıl geliyim baba?

      İçime tır yüküyle dert.

      Gelmem mi babacım koşa koşa, benim elimde olsa.
     
     Kızın tek başına bayram geçirecek, ama sana "çok güzel bi bayramdı arkadaşlarla felan toplandık, yedik içtik, eğlendik" diycek. 
     Babada inanacak. Böyle geçecek bütün bayramlar.....
      

Pazar, Kasım 14, 2010

tüüüü sakar şeyyy

Çok sevdiğim allığımı az önce yere düşürdüm, tuz buz oldu..
Bayram önü oldumu şimdi bu yaaaa
Makyajı allık olmadan bitiremem ki ben şimdi.
Altıüstü bi allık ama kendime çok sinirliyim. "sakar nasıl becerebildin" diyip duruyorum.
Tühh!!!!

Perşembe, Kasım 11, 2010

Ben Geldiiiimm



Çoook uzun zaman oldu çoookkk..

ha bugün ha yarın derken sonunda oturdum başına bloğumun.

Ne çok şey kaçırmışım üzüldüm :(((

bundan sonra buralardayım.

İşten çıktım:((((( bol bol vakit var artık.