Cumartesi, Kasım 26, 2011

Doğum Hikayem



İlk gebeliğim düşükle sonuçlandıktan sonra hiç bi zaman hamile kalamayacağım kalsamda yine düşüreceğim diye saçma sapan bi psikoloji yaşadım. İlerlemiş bi gebelik olmadığı için doktor  tekrar hemen hamile kalabileceğimi söylemişti oysa. Söylemişti ama, bu kadarda erken olamazdı dimi :))
Düşüğümün 3. ayında 10 nisan günü adetim dahi gecikmeden içime bi şüphe düştü. Acaba doktorun dediği gibi hemen kalabilirmiydim? Bu ay hamile kalmış olabilirmiydim?İçim rahat etmedi, eşimle gecenin köründe nöbetçi eczane bulup test aldık. Çift çizgiyle kendini hissettiren ikinci meleğim yoldaydı. Hemen doktora gitmek istemedim, evde bir hafta yatarak kesenin oluşmasını bekledim. İlk doktor randevumda kesenin bozuk olduğunu, bir hafta sonra tekrar gelip kendiliğinden düşmemişse kürtaja alınacağımı söyledi doktor. ( Bu konuyla ilgili sizlerden dua isteyen bi post yayınlamıştım) Eşim işi sebebiyle yanımda değildi kontrolde, masadan nasıl kalktım, doktorun odasından ve hastaneden nasıl çıktım inanın belli belirsiz hatırlıyorum. Tek hatırladığım, durakta ağlayarak otobüs beklerken telefonda anneme "buda gidecekmiş" dediğimdi.
Ağladığımı gizlemek için yol boyunca dışarıyı izledim eve gelene kadar. 15 dakikalık yol, sanki 15 saatte bitti.
Eve gelir gelmez eşimi aradım, hiç moralimi bozmamamı, herşeyin hayırlısı diye beni sakinleştirmeye çalışan eşimin ses tonunu hayatım boyunca unutamam.
5 gün boyunca annemin tavsiyesi üzerine bol bol üzüm pekmezi içip, sırtüstü yattım.Bir hafta sonra düşmemişse eğer kürtaj edeceğini söyleyen doktora gitmek yerine tavsiye üzerine başka bir doktora gittim.
İyiki böyle bişey yapmışım, çünkü yeni gittiğim doktor hiç bir problem olmadığını gayet normal bi kese oluştuğunu söyledi. Çok şükür bebeğimiz bu sefer bizi terketmeyecekti.
İlk 4 ay hiç zorlanmadım, doğru düzgün mide bulantısı bile çekmedim.Hamileliğimin en güzel anlarını memleketimde ailemle geçirdiğim iki ay yaşadım.6. ay bitip 7. aya girdiğimde başladı erken doğum riskim.
Suyum azaldı, düzeldi. Ha doğdu ha doğacak derken 36. haftaya girdik meleğimle.
36+1 günlüktüm, arkadaşımın arkadaşı evinde mevlüt okutacaktı, kalabalık olmasını istediği için benide davet etti. O gün nasıl enerjiğim, hamileliğim boyunca hiç uyumadığım gece uykusunu uyumuşum. Hiç bi sıkıntı, kasık ağrısı hissetmiyorum. Mevlütün okunacağı eve vardığımızda oturmadan önce bi lavaboya gitmek istedim. O an bi tuhaflık olduğunu anladım. Lavabodan çıkıp yerime geçerken arkadaşımla paylaştım durumu. Nişanım gelmişti, ama su gelmesi yada sancı gibi bişey yoktu daha. Kısa sürede evdeki herkes durumu anladı, çok güzel dualar edildi bana. 41 yasin okundu, yaşlı teyzeler tek tek okudu benim için. Hiç bir rahatsızlık hissetmediğim için evi terkedip hastaneye gitmedim, hatta eşimi bile aramadım.
Saat 13:00' de gittiğimiz evden akşam saat 18:00 de çıktık. Hala bi sıkıntı yoktu bende. Eve gelince eşimle beklemeye başladık. Bi yandan ben netten nişandan ne kadar sonra doğum başlar diye araştırma yapıyorum. Doktorumuzu aradık. Hastaneye gitmemizi önerdi. Sancı olmadığı için evde bi süre daha kalmaya karar verdik. Saat 20:30 'da "hadi kalk gidelim bişey yoksa geri geliriz, hiç olmazsa içimiz rahat eder" diye ayaklandık. Yanımıza nede olsa geri gönderirler diye hiç bişey almadan çıktık evden.Hastanede yapılan muayenede 1 cm kadar açıklık olduğunu, ama bebeğin kafasının rahim yoluna düşmediğini öğrendik. Nst'ye bağlanıncada hiç bi sancı hissetmediğim halde 3-4 dakikada bir 70-80'i bulan sancıların olduğu tespit edildi.
Hemen "düzenli doğum sancıları var ama açılma yok" diye doktorum arandı. 15 dakika geçmeden doktorum yanımdaydı. Suyumun azlığından dolayı bebek kendini rahim ağzına itemediğini, suni sancı alsamda açılmanın 20-30 saat gibi bi sürede tamamlanacağını öğrendik.Üstelik bu süre içerisinde bebeğin sağlığını etkileyecek komplikasyonların başlayacağınıda söylediler. Doktorum sezeryan teklif edince eşimle hiç düşünmeden kabul ettik ve işlemleri başlattık. Bu arada saat 21:30 oldu. Eşim apar topar doğum çantamızı almak için eve gitti. Ameliyatın başlaması için eşimi bekliyorlar, yarım saat içinde eşimin gelmesiyle benide ameliyathanenin kapısına götürmeleri bir oldu.Eşim alnımdan iki defa öpüp ameliyathaneye yolcu etti. Bense aklıma gelen bütün duaları okuyorum tekerlekli sandalyede giderken. Benden dilek dilememi isteyen herkesi geçiriyorum aklımdan  Allahım işlerini güçlerini rast getir diye.Bu arada sadece eşimin arkadaşı ve eşi dışında doğuma girdiğimden hiç kimsenin haberi yok.
Ameliyathaneye ulaştık sonunda, belden uyuşturulucam bebeğimle hemen ilk teması kurucam. Doktorum  ısrarla tavsiye ediyor, ama bende bi korku yok diyorum komple bayın beni. Belimden iğnem yapılacak. Soruyorum "çok acıyacak mı" diye "elindeki serum iğnesi takılırken ne kadar acıdıysa okadar acıycak" diyor hemşire. "İyi ozaman" diyorum. Kıpırdamamam gerekiyor, iki büklüm oturtup omuzlarımada bi hemşirenin bastırmasıyla iğnem yapılıyor. Ama ne acıı ımmmhh anlatamam. Kendimi kastığım için tabiki.
Otururduğum sedyeye uzanana kadar bacaklarım hissizleşiyor. Doktorum hemşirelerine "hazır mıyız" diyor.
Ben atlıyorum hemen "durun durun ben hazır değilim" o sırada benim sonda takılmış bile hissetmemişim.
Başucumdaki hemşireye hala yalvarıyorum "nolur bayıltın beni". "Tamam bebeğini gör dikişlerin atılırken uyutucam seni " diyor. "Yok yok kesmeden bayın" o sırada bi çığlık bi ıngaaaaa :))) herşeyi unutuyorum, başucumdaki hemşireye bakıyorum şaşkınlıkla. Gülüyor bana tatlı tatlı.
Bebeğimi hemen koklatıyorlar bana, yanaklarımızı birbirine değdiriyorlar. İnanılmaz bi duygu patlamasıyla o ağladıkça bende ağlıyorum. 36 haftalık 49 cm, 2860 kg bi meleğim var artık.
Bebeği giydirirlerken yan tarafta biraz daha görmek için  beni uyutun diye yalvardığım hemşireye "sakın uyutmayın beni" diyorum. Dikişlerimiz bitiyor odamıza gidiyoruz. Ameliyathanenin kapısında eşim beni bekliyor. "Gördün mü çok güzeldi" diyorum. "Sana benziyor" diyor.
Odamıza çıkıyoruz. Artık üç kişiyiz.
İnanılmaz bi duygu anlatamıyorum, tarifi yok sanırım.
Kokluyorum, dudaklarımı yanağına değdiriyorum. Benim olduğuna inanamadığım bi meleği kucağımda emziriyorum.
Dilerim bütün bebek sahibi olmak isteyenler yaşasın bu mutluluğu.
Bizim hikayemizde bu.
Hızlı, heyecanlı, şaşkın, ama sonu muhteşem :))

Perşembe, Kasım 24, 2011

İşte Aşk Bu

İlk temas.
Tarifsiz.
Anlat deseler anlatılmaz.

Pazar, Kasım 20, 2011

Efe Bebek Geldi :)

18.11.2011 Cuma 22:30 Efe bebek aramızda.

Salı, Kasım 15, 2011

Son ay doktor kontrolümüz

Doktor kontrolümde bişeylerin süpriz olabileceğini söylemiştim.
30 lu haftaların başında suyumda azalma olduğu için kontrollerim sıklaşmıştı, sonrasında nasıl olduysa geri düzelmişti.
Şimdi aynı sorunla karşı karşıyayım.
Bir hafta boyunca bebek hareketlerini takip edicem, hareketlerinde azalma hissedersem anında müdaheleyle sezeryan olmam gerektiğini söyledi doktor. Azalma olmazsa 2 hafta sonra olucak.
Bebeğim 9. ayına kadar hep haftasından önde gitti. Kilosu boyu oldukça iri bi bebek oldu hep. Bu kontrolde 3 kiloyu bulup hatta geçeceğini düşünürken, hayal kırıklığına uğradım malesef.
1 ayda sadece 500-600 gram ancak alabilmiş. Oysaki 2 haftada almıştı en son bu kiloyu. Şuan 2.600- 2.700 gram. Moralim çok bozuldu bu sonuca.
Normal doğumdan korktuğum için eşimle epidural normal doğuma karar vermiştik.
Şimdi sezeryanın genel mi yoksa epiduralmi olmasına karar vermemiz lazım.
Sezeryandan da korktuğum için genel anesteziyi istemiştim ama ilk anda bebeğimi görmek ve koklamak istediğim için epiduralide düşünmem gerekecek.
Ne sıkıntılı bi hamilelik geçirdim ben yaaa, hep bi karar verme, hep bi endişe, korku...
Eşimle şakalaşıyoruz şimdi. O bana,  ben ona "bi daha hamilelik yok" diyip duruyoruz. :))
Ben bi tane doğurucam adama dokuz doğurttum.
Saolsun ufak tefek dalga geçmelerinin dışında hiç mızmızlanmadı.
Kış sezonu olmasına rağmen eşimin işleri hala çok yoğun ve çoğu geceyi tek başıma geçirmek zorunda kalıyorum. Çok şükür pazar sabahı annecim yanımda. Artık daha rahat olacak benim için.
Bizden haberler şimdilik böyle.
Çok öpüyorum.


Cuma, Kasım 11, 2011

Geri Sayım Başladı

Artık doğuma az bi zaman kaldı. İnanılmaz heyecan ve korku yaşıyorum.
Yalancı sancılarım iyice sıklaştı. Artık iyice tedirgin olmaya başladım.
Gerçeğiyle nasıl ayırt dicem bilmiyorum.
Annem bi hafta sonra yanımda.
Sanırm annem geldiğinde daha sakin olurum.
Herşey hazır artık. Bir aydır baş ucumda boş bekleyen beşiğin bi kaç hafta içinde dolacak olması beni acayip heyecanlandırmaya başladı.
Hastane çantamızın yeri değişti.
Dolaptan çıktı, kapı çıkışına konuldu.
Sağlıkla sıhhatle hayırla gelsin artık bebeğimiz.
Doğum şekline henüz karar vermiş değilim.
Korkuyorum ve sadece bu sebeple sezeryan olmak istiyorum.
Epidural felanda değil genel anesteziyle hemde.
Sanırım sezeryandanda korkuyorum.  :))
Ya herşeyi akışına ve doktora bırakmak. Yada tam kararı verip beklemek.
Bakalım salı günü hangi sonuçla eve gelicem.
Şimdilik bende genel durumlar böyle.
Maillerde sesin çıkmıyo doğurdun mu diyenlere cevabım olsun bu post.  :)))
Herkesi öpüyorum.

Cuma, Kasım 04, 2011

Son Durumlar

Sanırım bi 10 gündür yazmıyorum.
Geride kalan on gün içinde amanda aman ben şunu yaptım, şuraya gittim, şunu yedim bunu yedim diye anlatacağım hiiiç bişey yaşamadım :)
Öyle kös kös evde bi o odaya bi bu odaya derken zaman geçiriyorum.
Can sıkıntısı hat sayfada.
Doğuma az kaldı, bi an önce kucağıma almak istiyorum, bi yandan da normal doğumdan korktuğum için hiç mi çıkmasa mutlu mesut karnımda yaşayıp gitsek mi diyorum. Bune yaman çelişki......
12 gün sonra Allah nasip ederse annecim geliyo.
Zaten zaman geçiremiyodum şimdi o heyecanla hepten zaman durmuş durumda.
İki gün sonra bayram.
Antalyanın bayramı sıradan bi gün gibi geçirmesine tahammül edemiyorum.
Ben alışkın değilimki böyle bayramlara.
Geçen bayram daha bugünden bayramın tatlı telaşı başlamıştı bile memleketimde.
11 gün sonrada doktor kontrolum var.
Heran herşey değişebilir. Şimdiden yazmak istemiyorum ama değişik şeyler gelişebilir kontrolde :)
Şimdilik benden bu kadar.
Herkesi öpüyorum.