Uzun süredir görüşemediğim, defalarcada sözleşip bi araya gelemediğim arkadaşım var Antalya'da.
Eşimin, arkadaşının, eşi olur kendisi.
Efe doğmadan çok takılırdık, onlar bizde biz onlarda.
Efe doğunca, onlarda uzağa taşınınca, ne kadar telefonlaşsakta bi araya gelemedik.
Yoğun ısrarlarım sonucu bi gün erkenden çağırdım. Bol sohbetli kahvaltıyla açtık günü. İş çıkışı eşinide çağırdık. Gece misafir edicektik, son anda balkon kapısını açık bıraktıkları akıllarına gelince apar topar kalkmak zorunda kaldılar gecenin onikisinde. Evleri birinci kat ve pencere demirleri yokmuş.Akşam yemeğimizde elcağızlarımızla açtığımız mantıydı ama nasıl gömüldüysek fotoğraflamak felan aklıma gelmedi:)
İşte kahvaltı soframız.
Bu arada sizi bizim oraların Meşhuuur Çemeniyle tanıştırıyım. Kendisi çok lezizdir ama yaklaşık bi 8 senedir ağzıma süremem. Kapağını açıp koklarım ama:)
Kendileri pastırmadan daha ağır bir koku yaratır.
Ahh ah, çemenli yumurta uğruna oruç bozduğumu bilirim 9 yaşındayken. Çeşit olsun diye koydum kahvaltıda ama malesef yine yiyemeden kaldırdım kutusuna. Arkadaşa yedirdim ama yerime:)
Şimdi diyceksinizki yiyemediğin şeyi neden bulunduruyosun?
Onuda bilmiyorum.
Hasretimya alıyorum işte. Bozuluncada atıyorum.
Yakından bakalım.
Bu arada deniz sezonunu geçte olsa açabildik. Efe'nin ilk denizle tanışması çok kolay oldu. Evde ha bire banyo yaptırdığım için sanırım.
Yarın sitenin bahçesinde, üç arkadaş, açık büfe 5 çayı standı kuruyoruz. Şimdiden hazırlıklar başladı. Bana Patates Salata, Börek, Kek ve Hingel düştü.
Börek ve Hingel hazır dolapta.
Sanmayınki koskoca siteye veriyoruz bu standı. Biz bizeyiz. Hepsini biz yiycez.
Gelmek isteyen buyursun gelsin. Ciddiyim adres veririm.
Öpüyorum herkesi.
Sevgiler.